Kırklareli’ndeki okullarda müftülükleri temsilen görevlendirilen personel listesinin yer aldığı yazı ile müftülük personeli ‘manevi danışman’ adı altında görevlendirildi.
Buna göre okulların kapıları imamlara resmi olarak açılmış oldu. Okullarda görev alacak kişilerin pedagojik formasyonlarının olup olmadığı ise bilinmiyor. İlk olarak Eskişehir’de hayata geçirilen projenin ardından Kırklareli’nde söz konusu adımın atılması siyasi mühendislik yorumlarının yapılmasına neden oldu.
HANGİ GÖREVİ YAPACAKLARI BİLİNMİYOR
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Kırklareli Eğitim Sen Şube Başkanı Okan Balcı, söz konusu yazının gönderilmesiyle birlikte ÇEDES kapsamında her okulda müftülük personelinin görevlendirildiğini söyledi.
Balcı, “İçerik ve program hakkında henüz detaylı bir bilgiye sahip değiliz. Nasıl bir çalışma yapılacak, hangi derslere girecekler bilmiyoruz. Rehber öğretmenlerimiz zaten görevlerini yapıyor. Okullara atanan imamlar hangi görevi yapacak ya da öğrencilere ne katacak bilmiyoruz” dedi.
MEB KENDİ SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMİYOR
Okullarda müftülük personelinin görevlendirilmesini ‘MEB’in kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesi’ olarak değerlendiren Balcı, sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Biz meseleyi yalnızca okulda din görevlilerinin olması olarak okumuyoruz. Yaşananlar, laik eğitimin son kırıntılarına darbe vurmaktır.
Bütün okulları müftülüğün faaliyet alanına çevirerek toplumu kindar ve dindar nesle dönüştürmek istemenin adımlarıdır. ÇEDES geçen yıl İzmir ve Eskişehir’de başlamıştı. Şimdi de Kırklareli’nde olmasını ‘siyasi mühendislik’ olarak değerlendiriyoruz.
Kırklareli’nin toplumsal yapısına aykırı hareket ediliyor. Henüz içeriği tam oturtulmayan ÇEDES projesinin arkasındaki siyasal hedefi biliyoruz. Tüm demokratik kitle örgütlerini konuya tepki göstermeye davet ediyoruz. Okullarımızın resmi kılıfa sokularak dinselleştirilmesini kabul etmiyoruz.