NASA Bennu asteroidinde su ve karbon buldu

Posted by

NASA, Bennu asteroidinden alınan numunelerle ilgili ilk analiz sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Numunelerde yaşama temel oluşturan su ve karbon moleküllerine rastlandığı bildirildi.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA), Osiris-Rex misyonu çerçevesinde geçen ay özel bir kapsülle Bennu asteroidinden alınan parçaların analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. NASA Başkanı Bill Nelson, asteroidden alınan numunelerin su ve karbon molekülleri içerdiğini açıklayarak “Bunlar tam da bulmak istediğimiz maddelerdi” dedi.

Su ve karbonun Dünya gezegeninin oluşumunda kilit önem taşıyan maddeler olduğuna işaret eden Nelson, “Bu bulgular bize, yaşama temel oluşturmuş olabilecek elementlerin kökenini bulmamıza yardımcı olacak” diye konuştu.

Asteroidden alınan numunedeki suyun kil minerallerinde, karbonun da mineral ve organik moleküller şeklinde bulunduğu bildirildi. NASA’nın son bulguları, Dünya’da yaşamın yapı taşlarının uzaydan geldiği teorisini güçlendirdi.

Osiris-Rex uzay aracı, 2016 yılı Eylül ayında 4,5 milyar yaşındaki Bennu asteroidine doğru yola çıkmış, dört yıllık yolculuğun ardından 2020 yılı Ekim ayında birkaç saniyeliğine asteroide iniş yaparak taş ve toz numuneleri toplamıştı.

Uzayda yedi yıllık yolculuk

Osiris-Rex’e ait yaklaşık 250 gramlık kapsül, uzayda geçirdiği yedi yılın ardından 24 Eylül tarihinde ABD’nin (amerika Birleşik Devletleri) Utah eyaletinde Dünya’ya paraşütle indirilmişti. Kapsül, Texas eyaletindeki Johnson Uzay Merkezi’nde hava geçirmez bir bölmede açılarak incelemeye alınmış ve NASA ilk açıklamasında kapsülden “siyah toz ve küçük taş parçacıkları” çıktığını bildirmişti. Bugünkü açıklamayla numunelere dair ilk analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmış oldu.

Dünya’dan 330 milyon kilometre uzaklıkta bulunan 500 metre çapındaki Bennu asteroidi 1999 yılında keşfedilmişti. Alınan numunelerden çıkacak sonuçların, Güneş Sistemi’nin ortaya çıkışı ve Bennu gibi Dünya’ya yakınlığı nedeniyle potansiyel tehlike oluşturan asteroidlerin özelliklerinin daha iyi anlaşılmasında bilim insanlarına yardımcı olması umuluyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir